Aile mi dediniz?

11.07.2022
A+
A-
Aile mi dediniz?

Merhabalar…

Devam edecek bir köşe yazısına ne ile başlamak uygun olur karar veremedim. Ama madem İstanbul Aile Vakfı, aileyi masaya yatırmış, bende ailenin ilk adımı evlilikle, evliliğin temeli insanla başlamak istedim…Elbette onun da bidayetinde, doğumu, çocukluğu, gençliği, kültürü, eğitimi var ama…  Allah ömür ve imkan verdikçe bütün bunları konuşmak ve yazmak üzere Bismillah diyelim…

Ailenin temelinde insan olmak vardır.  “İNSAN”

Peki kimdir insan? Nedir insan? Rıfat’ın dediği gibi, “İnsan insan derler dayı, insan nedir bildin mi sen?”[1]

İnsan kelimesi  unutmak anlamında “nesy”  ve ünsiyet / yakınlık kurma, birlikte yaşama anlamlarında kullanılan “üns” kökünden türemiştir.  İnsanoğlu da fıtrat gereği doğumla birlikte bir aile içinde varolmuş; zamanla fiziksel, psikolojik ve sosyolojik olarak hemcinsine ihtiyaç duyarak büyümüştür. İnsan olmanın en önemli özelliği, toplulukla organize olarak yaşaması, bireyden aileyi, aileden sülaleyi ve sülalelerden de kavimleri ve ümmeti oluşturmasıdır. Bu oluşumun temelinde ise  bireylerin kuracağı evlilik vardır.

Evlilik, Alemlerin Rabbinin “ İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız  eşler yaratıp  aranızda sevgi ve merhamet  var etmesi, O’nun varlığının ve rahmetinin delillerindendir. “ [2] ayetinde buyurduğu gibi, Allahu Tealanın bir “ ayeti” ve “insanoğluna bahşetmiş olduğu bir hediyesidir.” Nitekim ailenin temelinde, bir erkek ve kadının aralarında var olan karşılıksız sevgi ve merhameti vardır. Bu sevgi ve merhamet, onlara sosyal hayatın zorlukları olan maişet, muamelat, adalet, çocuk büyütme gibi iyi ve zor günde, hastalık ve sağlıkta güç ve mukavemet veren en önemli kaynaktır.

İnsanoğlu fıtrat gereği, sevme- sevilme, bir arada yaşama,  ünsiyet kurma ihtiyacını en fazla  çekirdek aile de tatmin etmektedir. “Nitekim evlilik zıt kutupların nötralize olarak birbirlerini çekmesi gibi hayat boyu birbirlerine bağlanmalarını ve tamamlamalarını sağlamaktadır. “

Aynı zamanda birey bazında evlilik kişiyi, psikolojik olarak kemala eriştiren, sorumluluk duygusu kazandıran bir kurumdur. Nitekim birbirlerinin örtüsü olan eşler evlilikle paylaşmayı, merhameti, birbirlerini ikmal etmeyi ve diğerkamlığı bizatihi yaşamaktadırlar.

Ailenin Önemi

İnsanlık ailesinin temeli, tohum hükmünde bulunan çekirdek ailedir. Bu tohumlar sağlıklı olarak kurulup uzun ömürlü devam ettiği müddetçe özelde geniş aile/ sülale/kabile;  genelde ise  ümmet birliği o derece sağlıklı olacaktır. Nitekim aile, istikbaldeki nesillerin ve tevhid silsilesinin garantisi hükmündedir.

Aile çatısı altında yetişen bireyler, anne-baba yanında  fıtri eğitimi alarak yetişir. Özellikle 0-6 yaş arasında anne babayı yalnızca izleyerek, onların davranış ve sözlerini, hayat felsefelerini  içselleştirerek büyümeleri dahi onların hayatlarına yön veren en önemli ve kalıcı etmendir. Yahya bin Muaz – Allah ona rahmet etsin-, küçük yaşta alınan eğitimin ıslak betona yazılan yazı gibi kalıcı olduğunu bildirir. Birinci Dünya Savaşında yaşanılan bir olay bunun tipik bir örneğidir. Irak cephesinde savaşan askerler İngilizlere esir düşüp mübadele için İstanbul’a götürülürken Kayserili Hamdi Çavuş, İngiliz komutana niçin onların da kendileriyle birlikte geldiklerini sorunca İngiliz Komutan şöyle cevap vermiştir;  “Biz, sizi doğuran analarınızı görmeye geliyoruz”. Hamdi Çavuş; “ Bizim analarımızı siz değil, evdeki amcalarımız dahi göremezken buna neden ihtiyaç hissediyorsunuz, bu işle ne ilgisi var” diye sorunca, İngiliz Komutan;  “ Bu savaşa başlarken bizim de sizin de iki yüz bin askerimiz vardı. Bizim iki yüz bin asker sizlerin eliyle yok oldu. Bir iki yüz bin daha ilave ettik; onunda yüz bini yine sizlerin eliyle yok oldu. Siz de ise hiçbir ikmal ve takviye yapılmadığını biliyoruz. Askeri üstünlükte, silah ve mühimmat olarak sizinle kıyas kabul edilemeyecek kadar üstünlük bizde olmasına rağmen, nasıl oluyor da sizin bu iki yüz bin kişiniz bizim üç yüz bin kişimizi öldürüyor. Ve halen karşımızda dimdik duruyorsunuz. Makineli tüfeklerimiz ateş kusuyor. Buna rağmen bir tek asker geriye dönmeden üzerimize gelmeye devam ediyor. Bu işin sırrını çözemedik. Bir tek şüphemiz var; “O da,  sizi yetiştiren aileleriniz. Onun için gelip onları görmek istiyoruz “ der.

İstanbul’a gelip birkaç gün sonra tekrar görüşen Hamdi Çavuş durumu sorunca, komutan kendinden emin bir eda ile, “Göremedik ama teşhisimiz doğrudur, her şeyin başı yetiştiğiniz ailelerinizdir. ” Cevabını verir….

Yazı: Seher Küçük

[1] TRT 1 Gönül Dağı Dizisi

[2] Rum Suresi 30/21

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.