Emine Erdoğan: BM Bünyesinde Ailenin Güçlendirilmesine Dair Çalışmaları Koordine Edecek Bir Yapı Hedeflenmelidir

BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan, “Birleşmiş Milletler bünyesinde, ailenin güçlendirilmesine dair çalışmaları koordine edecek özel bir yapının kurulması hedeflenmelidir.” dedi.
“Aile Bugün Her Yönden Kuşatma Altında”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının tanıtım videosunun gösterimiyle başlayan programda konuşan Emine Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu vesilesiyle programa katılanlarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. İnsanlığın en kutsal yapı taşı olan aile üzerine konuşmak için bir arada olduklarını belirten Emine Erdoğan, bu anlamlı buluşmanın, aile kurumunu koruma yolunda, küresel ölçekte atılacak adımlara ilham vermesini diledi.
Ailenin, herkesin içine doğduğu ilk yuva olduğunu bildiren Emine Erdoğan, “Aile, değerlerin taşıyıcısı, çocuklarımız için en güvenli sığınak ve insanlığın yarınıdır. Krizlerin, çatışmaların ve afetlerin gölgesinde bize yol gösteren hakikat; dayanışmanın aileden başladığıdır. Birleşmiş Milletler bünyesinde, ailenin güçlendirilmesine dair çalışmaları koordine edecek özel bir yapının kurulması hedeflenmelidir. dedi.

Emine Erdoğan
Emine Erdoğan, ailenin, bugün her yönden kuşatıldığına işaret ederek “İklim krizi, savaşlar, popüler kültür endüstrisi, cinsiyetsizleştirme gibi küresel tehditler, aile kurumunu derinden sarsıyor. İnsana zengin bir iç dünya ve manevi yetkinlik kazandıran değerler, tüketim kültürünün materyalist değerleriyle el değiştiriyor. Tüm bunlar bizi hızla aile-sonrası gerçekliğin hakim olacağı bir dünya geleceğine sürüklüyor. Bir zamanlar, birkaç kuşağın aynı çatı altında yaşadığı geniş aile yapısı, yerini çoktan çekirdek aileye bıraktı. Son zamanlardaysa tek ebeveynli ailelerin sayısı artıyor.” diye konuştu.
“Aile, Devletin En Önemli Paydaşı ve Sorunların İlk Çözüm Merkezi”
Yapılan araştırmaların, parçalanmış ailelerin çoğunlukta olduğu şehirlerde şiddet içeren suçların yüzde 118 arttığını ortaya koyduğunu dile getiren Emine Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sağlıklı ailelerde büyüyen çocuklarsa insana, doğaya, topluma duyarlı, barışçıl bireyler olarak yetişiyor. Çünkü aile, insanın kişiliğini şekillendiren, onu manevi ve etik değerlerle donatan bir okuldur. Bu okulda anne, baba, kardeş, evlat olarak insan, merhameti, saygıyı, sevgiyi ve sabrı öğrenir. Yalnızlık bizi kırılganlaştırırken, sevgi ve güvenle örülü bir aile ortamı iç dünyamızı besler, zorluklara dayanma gücümüzü artırır. Benzer olarak, milli kimlik de ailede kazanılır, toplumsal bilinç bu sayede korunur. İnsan, bir topluma, bir ülkeye, bir ideale ait olma hissini ailede kazanır. İnsanlığı sevmeyi, başkasının acısını yüreğinde hissetmeyi, haksızlıklar karşısında sesini yükseltmeyi ailede öğrenir. Bunun bir adım ötesinde, ailenin, devletin en önemli paydaşı ve tüm sorunların ilk çözüm merkezi olması vardır. Çocukların eğitimi, yaşlıların bakımı, hastaların desteklenmesi gibi temel roller, aile içerisinde doğal bir sorumluluk bilinciyle üstlenilir.”
Emine Erdoğan, ailenin, yalnızca bir çatının altında yaşamak değil birlikte sevinmek, üzülmek ve direnmek olduğunu vurgulayarak “Türkiye olarak biz, barışa, adalete ve ortak refaha giden yolun aileden geçtiğine inanıyoruz. Uluslararası politikalarda aile unsurunu esas alan yaklaşımların, yerelden küresele dönüştürücü bir güç oluşturacağını düşünüyoruz. Birleşmiş Milletler Aile Dostları Grubu’nun da bir üyesi olarak, uluslararası toplumun gündeminde, aileyi ön plana çıkarma girişimlerini her zaman destekledik, destekliyoruz. Ancak, bu girişimlerin daha da ilerletilmesini ve Birleşmiş Milletlerin, ailenin güçlendirilmesi konusunu, başlı başına bir politika olarak benimsemesi gerekiyor. Hatta bu bağlamda, Birleşmiş Milletler bünyesinde, ailenin güçlendirilmesine dair çalışmaları koordine edecek özel bir yapının kurulması hedeflenmelidir. Çünkü, ailenin yapısı ve niteliği, insanlığı bekleyen yarınların habercisidir.” ifadelerini kullandı.
“Aileyi Koruyabildiğimiz Ölçüde, Daha Adil ve Müreffeh Dünya İnşa Edebiliriz”
Modern tarihin en büyük yetim krizinin bugün Gazze’de yaşandığına dikkati çeken Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yüzlerce aile, gözlerimizin önünde yok edildi. On binlerce çocuk annesiz, babasız ve geleceksiz. Sudan’da, Yemen’de, Myanmar’da, Ukrayna’da ve çatışmaların sürdüğü tüm coğrafyalarda, savaşla, yoksulluk ve açlıkla mücadele eden sayısız çocuk var. Düşünün ki, 2024 yılı sonu itibarıyla yerinden edilen çocuk sayısı 50 milyona yaklaştı. Bu çocuklar, sıcak bir aile yuvasının şefkatinden, güvenlikten, eğitimden, yeterli beslenmeden mahrum yaşıyorlar. Bütün bu örnekler bize gösteriyor ki, savaşlar ve krizler en önce aileyi vuruyor. Ama böyle dönemlerde, yeniden doğuşun, umudun ve direncin kaynağı da yine aile oluyor. Aileyi koruyabildiğimiz ölçüde, daha adil, daha huzurlu ve daha müreffeh bir dünya inşallah inşa edebiliriz.“
Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına, BM Aile Dostları Grubu’na, etkinliğin eş-sunucu ülkelerine ve tüm paydaşlara program için teşekkür etti.
Konuşmaların ardından aile fotoğrafı çektirildi.
“Türkiye Olarak, Barışa, Adalete ve Ortak Refaha Giden Yolun Aileden Geçtiğine İnanıyoruz”
Emine Erdoğan, NextSosyal‘deki hesabından yaptığı paylaşımda, etkinlik vesilesiyle uluslararası önemli isimlerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Ailenin, toplumun temel biriminden öte sürdürülebilir, sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmanın da asli unsuru olduğunu belirten Emine Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:
“Bizler de aileyi korumak ve güçlendirmek için ortak çalışma alanlarımızı ele aldık. Aile odaklı yaklaşımların uluslararası işbirliğini nasıl pekiştirebileceğini, toplumsal istikrara nasıl katkı sunabileceğini ve yerelden küresele dönüştürücü bir güç olarak nasıl rol oynayabileceğini değerlendirdik. Zira biliyoruz ki aile, değerlerin taşıyıcısı, çocuklarımız için en güvenli sığınak ve insanlığın yarınıdır. Krizlerin, çatışmaların ve afetlerin gölgesinde bize yol gösteren hakikat, dayanışmanın aileden başladığıdır. Türkiye olarak, barışa, adalete ve ortak refaha giden yolun aileden geçtiğine inanıyoruz. Öyle ki aileyi koruyabildiğimiz ölçüde, daha adil, daha huzurlu ve daha müreffeh bir dünya inşa edebiliriz. Bu doğrultuda belirtilen her görüş ve önerinin, aile kurumunu koruma yolunda, küresel ölçekte atılacak adımlara ilham olacağına yürekten inanıyorum.”
Kaynak: Anadolu Ajansı