Akran Zorbalığının Panzehiri Ailede Gizli!

Dünya genelinde yapılan çeşitli araştırmalar, akran zorbalığının sadece bireysel bir davranış biçimi değil, aynı zamanda çocuğun yetiştiği aile ortamı ve evde kurulan iletişimle yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Akran zorbalığı ve aile içi iletişim arasındaki ilişki, düşündüğümüzden daha önemli. Evdeki küçük detaylar, çocukların sosyal yaşamında büyük farklar yaratabilir.
Son yıllarda Türkiye’de çocuklar ve gençler arasında artış gösteren akran zorbalığı, yalnızca okul koridorlarında ya da teneffüs bahçelerinde yaşanan bir sorun değil; çoğu zaman köklerini evin içinde, aile ilişkilerinde buluyor. Dahası, önlem alınmadığında zorbalık, ileride şiddet ve suç davranışlarına evrilebilecek daha ciddi bir toplumsal sorun hâline gelebiliyor.
Akran Zorbalığı Nedir?
Akran zorbalığı, yaşıtlar arasında tekrarlayan ve kasıtlı olarak zarar verme amacı taşıyan fiziksel, sözel ya da sosyal saldırılar ve dışlamalar bütünüdür.
Sağlık ve Yaşam Bilimleri Dergisi’nde yayımlanan, Lise Öğrencilerinde Akran Zorbalığı ve Mağduriyetinin İncelenmesi çalışmasında, öğrencilerin %35’inin en az bir kez zorbalığa maruz kaldığı, erkek öğrencilerin fiziksel zorbalıkta, kız öğrencilerin ise ilişkisel ve siber zorbalıkta daha yüksek oranlara sahip olduğu görülüyor. Aynı çalışmada, bir zorbalık türü olan ve dijital teknolojilerin kullanımıyla gerçekleştirilen siber zorbalığın Türkiye’de %18–20 oranında görüldüğü ve bu oranın sosyal medya kullanım süresiyle doğru orantılı olarak arttığı belirtiliyor.
Ancak bu verinin altını çizmek gerekiyor: Zorbalığa maruz kalan da, zorbalığı yapan da evinde bir iletişim hikâyesi taşıyor. Çocuğun evde gördüğü iletişim biçimi, okulda, sokakta ve sosyal ortamında sergilediği sosyal davranışların temel belirleyicilerinden biri hâline geliyor.
Aile Tutumları Zorbalığı Şekillendiriyor!
Journal of Education and New Approaches’da yayımlanan Okul Öncesi Dönem Çocuklarında Akran Saldırganlığının Anne ve Babaların Tutumları Doğrultusunda İncelenmesi isimli araştırmada, evde sesine kulak verilen, fikirlerine değer gösterilen ve duygularının anlaşıldığını hisseden çocuk, okul ortamında da empatik, yapıcı ve çözüm odaklı davranma eğiliminde oluyor. Buna karşın sürekli eleştirilen, cezalandırılan ya da görmezden gelinen çocuk, ya sessiz bir mağdur olarak geri çekiliyor ya da güç gösterisine yönelerek zorbalık yapan taraf olabiliyor.
Şiddet eğilimli aile ortamında yetişen çocukların, saldırganlık eğilimlerinin yüksek, problem çözme becerilerinin ise düşük olduğu saptanmış. Bunun yanında ilgisiz ailelerde büyüyen çocuklar, sosyal ilişkilerinde empati kurmakta zorlanıyor ve başkalarının sınırlarını gözetmeyen davranışlar geliştirebiliyor. Bu durum, zorbalığın yalnızca bireysel bir tercih değil, öğrenilmiş bir sosyal model olabileceğini gösteriyor.
Duygusal Destek Gören Çocuklar Zorbalıkla Baş Edebiliyor!
Mağdur çocuklarda ise zorbalıkla başa çıkmasında aile yine en önemli faktör olarak ortaya çıkıyor. Oxford Üniversitesi Psikoloji Profesörü Bowes ve arkadaşları Journal of Child Psychology and Psychiatry dergisinde yayımlanan Families Promote Emotional and Behavioural Resilience To Bullying (Zorbalığa Karşı Ailelerin Sağladığı Duygusal ve Davranışsal Dayanıklılık) başlıklı araştırmaya göre, aile içi destek, çocukların zorbalık karşısında daha dirençli olmasını sağlıyor. Evde duygusal olarak desteklenen çocuklar, zorbalıkla başa çıkmakta daha başarılı olurken, iletişimsiz veya ilgisiz aile ortamında büyüyen çocuklar ise içine kapanıyor, yardım istemekte zorlanıyor ve uzun süreli mağduriyet yaşayabiliyor.
Zorbalığın Dünya ve Türkiye Karnesi
MEB’in TIMSS 2023 Türkiye Raporu, hem ülkemizde hem de dünya genelinde akran zorbalığının boyutlarını net şekilde ortaya koyuyor. Türkiye’de 4. sınıf öğrencilerinin %16’sı, 8. sınıf öğrencilerinin ise %13’ü “sıklıkla” zorbalığa uğradığını bildiriyor. Dünya genelinde ise bu oran 4. sınıfta %9, 8. sınıfta %7. Yani Türkiye, hem ilkokul hem ortaokul düzeyinde küresel ortalamanın üzerinde bir zorbalık oranına sahip. Özellikle sözel zorbalık ve dışlama, en yaygın türler olarak öne çıkıyor. Rapor, zorbalığa maruz kalan öğrencilerin akademik başarılarının belirgin şekilde düştüğünü ve okul bağlılıklarının azaldığını vurguluyor.
Zorbalık, Çevrimiçi de Devam Ediyor!
Akran zorbalığı yalnızca fiziksel ya da sözel yollarla gerçekleşmiyor; dijital ortamlar da artık bu sorunun önemli bir parçası.2021 yılında 13. Uluslararası Eğitim ve Yeni Öğrenme Teknolojileri Konferansı’nda sunulan Parental Control and Cyberbullying (Ebeveyn Kontrolü ve Siber Zorbalık) başlıklı bildiri ebeveyn gözetiminin çocukların internet kullanımında güvenli davranışlar geliştirmesinde ve siber zorbalık mağduriyetinin azalmasında önemli rol oynadığını gösteriyor. Araştırma, ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi aktivitelerini düzenli olarak takip etmesi, onlarla riskler hakkında açıkça konuşması ve karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm araması halinde, çocukların internette daha korunaklı ve bilinçli hareket ettiklerini ortaya koyuyor. Burada ebeveyn kontrolü, yasaklayıcı ya da cezalandırıcı bir denetim değil; çocuğun dijital dünyasında aktif bir şekilde yer almak ve destek olmak anlamına geliyor.
Zorbalığın Gölgesi Yetişkinliğe Uzanıyor!
Zorbalığın etkileri yalnızca çocuklukla sınırlı kalmıyor. ISAR Journal of Arts, Humanities and Social Sciences’ta yayımlanan Reflections of Peer Bullying on Family Dynamics and Work Life (Akran Zorbalığının Aile Dinamikleri ve İş Hayatı Üzerindeki Yansımaları) başlıklı çalışmada, çocuklukta zorbalık yapan kişilerin yetişkinlikte iş yerinde mobbing uygulama ihtimalinin yüksek olduğunu, mağdurların ise özgüven sorunları ve kaygı bozuklukları yaşama olasılığının arttığını ortaya koyuyor. Bu nedenle “çocuklar kendi aralarında halleder” anlayışı, küçük bir okul sorununu uzun vadeli bir toplumsal probleme dönüştürebiliyor.
Mücadele Evde Başlar!
Okul rehber öğretmenlerinin bakış açısıyla yapılan araştırmalar, akran zorbalığı ile mücadelede aile temelli müdahale programları ve okul-aile iş birliğinin çok önemli olduğunu göstermektedir. Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi’nde yayımlanan Okul Rehber Öğretmenlerinin Bakış Açısından Akran Zorbalığı ve Çözüm Yolları başlıklı çalışmada, ailelerin bilinçlendirilmesi ve okul rehberliği ile koordineli yürütülen programların zorbalık oranlarını anlamlı şekilde azalttığı vurgulanmıştır.
Bu başarı, önleme çalışmalarının yalnızca okul sınırlarında değil, evin içinde de yürütülmesi gerektiğini gösteriyor. Evde sağlıklı iletişim ortamı, okulda güvenli sosyal ilişkilerin en güçlü zeminini oluşturuyor. Çocuğun yalnızca akademik başarısı değil, duygusal güvenliği ve sosyal becerileri de ailede başlıyor.
Bugün biliyoruz ki, zorbalığın önlenmesi yalnızca mağduru korumak değil; zorbayı da dönüştürmek anlamına geliyor. Çünkü her iki rol de, evde öğrenilen iletişim biçimlerinin yansıması. Aileler, çocuklarının hem kendilerini ifade edebilen hem de başkalarının sınırlarını gözetebilen fertler olmaları için en güçlü rehber. Evde atılan her sağlıklı iletişim adımı, okulda yaşanabilecek bir zorbalık hikâyesinin başlamadan bitmesini sağlayabilir.
Kaynakça
- Adalar Çelenk, T. E., & Yıldızlar, O. (2019). Lise öğrencilerinde akran zorbalığı ve mağduriyetinin incelenmesi. Sağlık ve Yaşam Bilimleri Dergisi, 1(2), 24–31.
- Ogelman, H. G., & Koçer, N. K. (2024). Okul öncesi dönem çocuklarında akran saldırganlığının anne ve babaların tutumları doğrultusunda incelenmesi. Journal of Education and New Approaches, 7(2), 159–174.
- Bowes, L., Maughan, B., Caspi, A., Moffitt, T. E., & Arseneault, L. (2010). Families promote emotional and behavioural resilience to bullying: Evidence of an environmental effect. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 51(7).
- MEB (2024). TIMSS 2023 Türkiye Raporu.
- Židová, M., Hollá, K., & Rybanský, Ľ. (2021, Temmuz). Parental control and cyberbullying [Konferans bildirisi]. 13th International Conference on Education and New Learning Technologies
- Yıldırımer, K. Ş., & Şırakaya, Y. (2025). Reflections of peer bullying on family dynamics and work life. ISAR Journal of Arts, Humanities and Social Sciences, 3(7), 22–28.
- Bayar, A., & Balcı, M. (2023). Okul rehber öğretmenlerinin bakış açısından akran zorbalığı ve çözüm yolları. Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD), 10(4), 87–105