III. Uluslararası Aile Sempozyumu Gerçekleşti!

İstanbul Aile Vakfı tarafından, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen 3. Uluslararası Aile Sempozyumu, “21. Yüzyılda Aile Olmak” temasıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda gerçekleşti.
İstanbul Aile Vakfı tarafından, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katkıları ve Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortaklığıyla gerçekleşen sempozyumun açılışında, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Şirin, İstanbul Aile Vakfı Başkanı Üner Karabıyık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Tuncay Cevheroğlu ve Psikiyatr Dr. Mustafa Merter konuşma yaptı.
Açılışa ayrıca Aile Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sami Yılmaz, 12 farklı ülkeden akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, sempozyuma mesaj göndererek destek verirken, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da açılışa hitaben bir mesaj iletti.
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen sempozyuma 12 farklı ülkeden toplam 63 akademisyen katılım gösterdi. Etkinlikte, 47 bilimsel bildiri, üç farklı salonda sunuldu. Sempozyum programı, “Aile Psikolojisi”, “Kuşaklararası İlişkiler ve Aile”, “Yapısal Dönüşümler ve Aile”, “Milli Kültür ve Aile”, “Din ve Aile”, “Aile ve Değerler”, “Din Psikolojisi”, “Sosyokültürel Perspektiften Aile”, “Psikososyal Perspektiften Aile”, “Göç ve Aile” ve “Aile ve Medya” başlıkları altında ele alındı.
Prof. Dr. Turgay Şirin
“Aile, Medeniyetin Direniş Merkezidir”
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turgay Şirin “Bugün burada bir araya gelmiş olmamız yalnızca akademik bir etkinliği başlatmak değil, aynı zamanda insanlık tarihinin en kadim kurumu olan aileyi yeniden düşünmek, yeniden anlamak, yeniden konumlandırmak ve beka meselesi olarak gördüğümüz aile konusundaki çalışmaları idrak etmek için ortaya konulan müşterek iradenin somut bir tezahürüdür.” sözleriyle sempozyumun amacını özetledi.
Aile kurumunun günümüzde ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu ifade eden Şirin, “Aile günümüzde küresel, global etkiler altında, dijitalleşmenin etkisi altında çok farklı yönlerden tehdit altında. Ülkemizin nüfus oranı gittikçe düşmeye başladı ve bu artık alarm çanları çalıyor. O yüzden bu konuda adım atmak, bir irade ortaya koymamız gerekiyordu.” dedi.
Etkinliğin yapıldığı mekânın da bilinçli bir tercih olduğunu vurgulayan Şirin, “Bu ada, bir dönemin karanlığından milletin iradesine açılan kapının adıdır. Aile de tıpkı bu ada gibi kriz anlarında korunacak sığınak, medeniyetin direniş merkezidir.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Aile Vakfı Başkanı Üner Karabıyık
“Tüm İnsanlığın Selameti İçin Çalışıyoruz”
İstanbul Aile Vakfı Başkanı Üner Karabıyık, vakfın temel vizyonunu aile ekseninde şekillendirdiklerini belirterek toplumsal sorunlara aile merkezli yaklaşımlar getirmeyi amaçladıklarını şu sözlerle dile getirdi: “Biz İstanbul Aile Vakfı olarak toplumsal meselelere aile odaklı çözümler üretmek ve aile dostu ekosistemin gelişimine katkı sağlamak üzere özverili, donanımlı, dinamik ekibimizle gece gündüz çalışıyoruz.”
Çalışmaların kapsamının yalnızca ulusal düzeyle sınırlı olmadığını ifade eden Karabıyık, bu çabaların daha geniş bir sorumluluk anlayışıyla yürütüldüğünü vurgulayarak, “Tüm bunları önce çocuklarımız ve ailelerimizin, sonra milletimiz ve ümmetimizin, nihayetinde ise tüm insanlığın selameti için yapıyoruz.” dedi.
“Aileye Darbe Yapmanın Peşindeler”
Modern dönemin tehditlerinin zihinler ve aileler üzerinde yoğunlaştığını belirten Karabıyık, süreci şu şekilde tanımladı: “Bugün ise zihin işgaliyle, gençlerimizi devşirerek amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Önlerindeki en büyük engel ise aile kurumu.” Özellikle annelik kavramının hedef alındığını vurgulayarak: “Şimdi amaçlarına ulaşmak için aile ocağında yaşattığımız milli ve manevi duygularımızı, nesilden nesile aktardığımız değerlerimizi ortadan kaldırmak için aileye darbe yapmak, özellikle de anneliği gözden düşürmek istiyorlar. Çünkü şunu çok iyi biliyorlar: İnsanlığı kurtaracak olan annelerdir.” dedi.
“Zihin İşgali Tehdidine Karşı Evlat Nöbeti Tutmalıyız”
Son olarak, küresel kültürel tehditlerin “zihin işgali” biçimini aldığı ve bu işgale karşı yeni bir toplumsal mücadele gerektiğine dikkat çeken Karabıyık, “Hudutlarımızda nöbet tuttuğumuz gibi evlat nöbetleri tutmak zorundayız. Bu tehdide karşı görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakıp ortak paydamız olan ailelerimiz için, milli mücadele şuuru ile işgale karşı koymak, bu hayasızca akını durdurmak elzemdir. Zira aile bağları kuvvetli olan kimse devşirilemez, zihni işgal edilemez.” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş
“Aile Artık Sadece Bireysel Değil, Toplumsal Bir Mesele”
3. Uluslararası Aile Sempozyumu’nun açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesinin sembolik bir adım olmanın çok ötesinde, Türkiye için bir seferberlik çağrısı olduğunu dile getirdi. Aile kurumunun karşı karşıya olduğu tehditlere dikkat çeken Göktaş, bu durumun sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde ciddi etkiler doğurduğunu ifade etti: “Cinsiyetsizleştirme, bireyselleşme, dijitalleşmenin etkisiyle zayıflayan toplumsal bağlar ve dönüşen aile yapısı, bugün artık sadece bireysel bir mesele değildir. Ülkemizin geleceğini ilgilendiren bir sorundur.”
“Nüfus, Yalnızca Sayıdan İbaret Değildir!”
Aileyi korumanın insanlığı korumak olduğunu belirten Göktaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Aile değerlerinin yeniden inşasına yönelik kapsamlı küresel bir seferberliğe öncülük edeceğiz. Bizim güçlü bir toplumsal yapımız var. Güçlü bir nüfusumuz var. Nüfus, yalnızca sayıdan ibaret değildir. Nüfus aynı zamanda, bir ülkenin dinamizmi, üretim gücü ve geleceğe dair en büyük teminatıdır. Tarihimiz bize hep şunu gösterir. Güçlü bir devlet, ancak güçlü bir nüfus yapısıyla mümkündür. Bu nedenle, güçlü ve dinamik nüfusumuzu korumak, geleceğimizi güvence altına almak demektir. Aile kurumunu destekleyecek politikaları kararlılıkla uygulamak Türkiye’nin yarınlarını daha sağlam temeller üzerine inşa etmek demektir. Böylece, ‘Güçlü Aile, Güçlü Toplum, Güçlü Türkiye’ idealini gerçeğe dönüştüreceğiz.”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Tuncay Cevheroğlu
Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Tuncay Cevheroğlu, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesinin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Dünya genelinde ve özellikle Avrupa’da 150 yılda değişen demografik yapı bizim ülkemizde 60 yılda değişti. 1965’li yıllarda doğurganlık oranımız 5,7’ydi. Şu an 1,48. Bize nüfus planlamasını dayatanlar kendileri nüfusu teşvik ediyorlar. Eğer tedbir alınmazsa, 2100 yılında nüfus projeksiyonumuz en kötü senaryo 54 milyona düşecektir. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında, 8 bakanımızın ve 4 üst kurulumuzun başkanının olduğu Nüfus Politikaları Kurulu oluşturuldu.” dedi.
Psikiyatr Dr. Mustafa Merter
“Baba Otoritesi Ortadan Kalkınca Evlilik Dışı İlişkiler Artıyor”
Psikiyatr Dr. Mustafa Merter ise dünya üzerinde baba otoritesinin ortadan kaldırılması için bazı entelektüellerin, sosyologların ve psikologların çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
ABD’de, otorite ortadan kalktıktan sonra büyük sosyal değişimler olmaya başladığını ifade eden Merter, “Mesela bunlardan bir tanesi, baba otoritesi ortadan kalkınca beyazlarda yüzde 2,5 oranlarında olan evlilik dışı ilişkiler yüzde 18’e yükseliyor. Siyahilerde ise yüzde 48’e yükseliyor. Bu otoritenin yok olması sadece babanın aile içindeki otoritesi değil, aynı zamanda devlet otoritesine, kiliseye, cemiyetlere de yayılıyor.” diye konuştu.
Cinsiyetsiz toplum tehlikesine işaret eden Merter, “Cinsiyetsiz toplum, yani erkek-kadın farkını devamlı ortadan kaldırarak cinsiyetsiz bir toplum yapmak… Erkek ve kadın, artı ve eksi gibi düşünürsek, birbirini çekerse aile olur.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Güçlü Aile, Güçlü Toplum Hedefimize Bu Çalışmalar Yol Gösterecek”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. Uluslararası Aile Sempozyumu’na gönderdiği mesajda, “medeniyetin temeli aile” mottosuyla vakfın geleneksel Türk aile yapısını ihya eden çalışmalarını önemsediklerini belirtti. Akademik düzeyde farklı disiplinlerden katkılarla sürdürülen sempozyumun tematik çeşitliliğine dikkat çeken Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
“’Büyükşehirde Aile Olmak, Küresel Tehditler Karşısında Aile, Dijital Çağda Aile ve Aile Psikolojisi’ başlıklarıyla yapılan çalışmaların, ‘Güçlü Aile, Güçlü Toplum’ hedefimize ulaşmada yol gösterici olacağına inanıyorum. İstanbul Aile Vakfı’nın yönetim kurulu ve çalışanları ile 3. Uluslararası Aile Sempozyumu’nun düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyor, tüm katılımcı ve misafirlere selamlarımı iletiyorum.” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan: “Aile Kavramı Köklü Bir Değişim Geçiriyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da sempozyuma gönderdiği mesajda, ailenin toplumsal huzur ve güvenli geleceğin teminatı olduğunu vurguladı. Aile kurumunun karşı karşıya olduğu sınamalara dikkat çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Dijitalleşme, bireyselleşme ve küreselleşme gibi dinamikler, aile kavramını tüm dünyada köklü bir değişimden geçiriyor. Bu dönemde aileyi ele almak, çözüm üretmek ve saygın konumunu korumak son derece mühimdir. Kurulduğu günden bugüne İstanbul Aile Vakfının bu alanda yürüttüğü başarılı çalışmalarını takdirle karşılıyor, herkese ilham olmasını diliyorum.” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş
Kurtulmuş: “Toplumun Temeli Ailedir, Fıtrat Esastır”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 3. Uluslararası Aile Sempozyumu’na gönderdiği mesajında, ailenin bireyin kişiliğinde ve toplumun yapısında taşıyıcı sütun olduğunu vurguladı.
“Aile, toplumda genetik şifreleri taşır. Sağlam bir toplum, sağlam ailelere ve sağlam şahsiyetli bireylere dayanır. İnsanın şahsiyet kazanmasında temel etki, ilk çevre ve ilk mektep de ailedir.” dedi.
Fıtrat vurgusuyla aile politikalarının merkezine yaratılış dengesinin yerleştirilmesi gerektiğini ifade etti:
“İnsanlığın kâinatta iyi bir şekilde yaşamasının anahtar kavramı, fıtrata uygunluktur. Fıtrat, yaratılışın ana eksenidir. O eksenden saptığınız zaman yaradılıştaki ahenk ve denge bozulur.” vurgusunu yaptı.
Editör: Gamze Annak