Üniversite Sıralarında Kurulan Ailelerde Başarı Oranı Yüksek!

12.06.2025
A+
A-
Üniversite Sıralarında Kurulan Ailelerde Başarı Oranı Yüksek!

Üniversite öğrencisiyken aile kurmanın akademik başarı, psikolojik durum ve sosyal ilişkiler üzerindeki etkileri
bilimsel olarak araştırıldı.
3. Uluslararası Aile Sempozyumu’nda sunulan bu ön çalışma, genç evliliklerin görünmeyen yönlerini verilerle ortaya koyuyor.

3. Uluslararası Aile Sempozyumu-2025

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Burak Karip’in 3. Uluslararası Aile Sempozyumu’nda sunduğu “Üniversite Öğrencisi Olarak Aile Kurmak: Erken Evliliğin Akademik ve Psikososyal Yansımaları” başlıklı bildirisi, üniversite öğrencisiyken evlenen kişilerin yaşadığı süreci bilimsel bir yaklaşımla ele aldı. Ön Çalışmada, erken yaşta evliliğin akademik başarı, psikolojik durum ve sosyal ilişkiler üzerindeki etkileri incelenirken; öğrencilik döneminde evlenmenin getirdiği sorumluluklar ile sunduğu olanakların üniversite yaşamıyla nasıl iç içe geçtiği verilerle ortaya kondu.

Yapılan araştırmaya, 25 kişi (17 erkek, 8 kadın) katıldı. Katılımcıların çoğunluğu tıp fakültesi mezunu olup, evliliklerini genellikle 4. ve 5. sınıf dönemlerinde gerçekleştirdikleri görüldü. Eşlerin yarıdan fazlası aynı bölümde eğitim görüyordu. Evlilik sonrası ikamet tercihleri incelendiğinde, %92’si eşleriyle birlikte kiralık evde yaşadığını ifade etti.

Karar Sürecinde En Büyük Engel: Maddi Yetersizlik

Katılımcılara evliliği düşünmeye başladıklarında karşılaştıkları zorluklar sorulduğunda, en çok maddi yetersizlik (%44), aile desteği eksikliği (%40) ve çevresel baskılar (%36) ön plana çıktı. Aynı zamanda uygun konut bulamama ve ders yoğunluğu da süreci zorlaştıran etkenler arasında yer aldı.

Akademik Başarı Olumsuz Etkilenmiyor

Araştırma bulgularına göre, katılımcıların büyük bölümü maddi geçim sıkıntısını ve barınma sorunlarını “orta düzeyde” yaşadıklarını belirtirken, ders başarısı konusunda %80’i “çok az” ya da “az” düzeyde zorluk yaşadığını ifade etti. Bu durum, destekleyici ve işlevsel bir evlilik ilişkisinin akademik performansı doğrudan olumsuz etkilemediğine işaret ediyor. Nitekim katılımcıların çoğu, evlilikle birlikte akademik başarılarını sürdürebildiklerini belirtmiş; bu da evlilik ile akademik yaşamın birbiriyle çelişmek zorunda olmadığını ortaya koyuyor. Öte yandan, bazı bireyler için ders yoğunluğu, evlilik kararı alma sürecinde caydırıcı bir faktör olabiliyor.

Erkekler Daha Fazla Maddi Baskı Hissediyor!

Araştırma bulgularına göre, erkek katılımcıların maddi geçim ve kira desteği ihtiyacı kadınlara göre daha yüksek. Bu durum, geleneksel cinsiyet rollerinin evlilik sürecinde hala etkili olduğunu gösteriyor. Erkekler, “ailenin geçimini sağlama” sorumluluğunu daha yoğun hissettiklerini ifade etti.

Psikolojik Destek ve Rehberlik Önemli Bir İhtiyaç

Katılımcıların önemli bir bölümü, öğrenciyken evli olmanın psikolojik yükünü taşıdığını ifade etti. Özellikle %28’lik bir kesim orta ve üst düzeyde psikolojik zorluk yaşadığını belirtti. Ayrıca, rehberlik ve danışmanlık desteği talebi yüksek çıktı. Bu ihtiyaçlar, üniversitelerde evli öğrencilere yönelik yapılandırılmış destek sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

“Ev Desteği” Öne Çıkıyor, Ancak Mahremiyet Kaygısı Var

Katılımcıların büyük çoğunluğu (%92), evlendikten sonra kiralık evde yaşadığını belirtti. Üniversitelerin evli öğrencilere yönelik konut projeleri geliştirmesi önerilirken, bu projelerde mahremiyetin gözetilmesi gerektiği özellikle vurgulandı. Öğrenciler, bireysel alanların korunmasını ve aile yaşamına uygun ekonomik çözümler sunulmasını talep ediyor. Bu tür projelerin devlet ya da vakıflar tarafından desteklenmesi gerektiği de vurgulanıyor.

Manevi Huzur ve Sorumluluk Bilinci Öne Çıkıyor!

Açık uçlu sorulara verilen yanıtlarda, öğrenciyken evlenmenin birçok katılımcı için manevi rahatlık, psikolojik destek, akademik motivasyonda artış ve sorumluluk bilincinin gelişimi gibi olumlu etkiler yarattığı ifade edildi. Özellikle eş desteğinin, yoğun akademik süreçte moral ve düzen sağladığı vurgulandı. Dini değerlerin daha rahat yaşanabilmesi ve hayat düzeninin oturması olumlu katkılar arasında yer aldı.

Öğrenciler, evlilik sürecinde eşlerinden aldıkları destekle akademik başarılarını arttırdıklarını, kişisel gelişimlerinin hızlandığını ve genel olarak hayat kalitelerinin yükseldiğini ifade ettiler.

Sosyal Çevreden Kopuş ve Maddi Baskı Zorlayıcı Olabiliyor

Olumsuz taraflara bakıldığında ise; maddi güçlükler, ailelerle ilişkilerde gerilim, sosyal çevreyle temasın azalması ve psikolojik yüklerin artması öne çıkıyor. Bazı öğrenciler evlilik sonrası arkadaş çevresiyle bağlarının zayıfladığını, sosyal aktivitelerde azalma yaşadıklarını ifade etti.

Dr. Burak Karip

Son Söz: Genç Evlilere Kurumsal Destek Şart!

Bu ön çalışma, öğrencilik döneminde evlenen bireylerin çok boyutlu deneyimlerini görünür kılarak, üniversitelerde uygulanabilecek sosyal destek mekanizmalarına dair önemli ipuçları sundu. Özellikle erkek öğrencilerin maddi baskı altında kaldığı, rehberlik ve barınma desteğine yüksek düzeyde ihtiyaç duyduğu açık biçimde ortaya kondu.

Araştırmada, evlilik kararının akademik başarıyı doğrudan olumsuz etkilemediği, aksine düzenli ve destekleyici bir evlilik ilişkisinin başarıyı olumlu yönde etkileyebileceği sonucuna ulaşıldı. Bu bulgu, aile desteğiyle yürüyen bir evliliğin öğrencilikle çelişmediğini, hatta öğrencinin kişisel gelişimini hızlandırabileceğini gösteriyor.

Dr. Burak Karip’in ön çalışmasında ulaşılan temel öneriler ise şöyle özetleniyor:

  • Üniversitelerde evli öğrencilere yönelik kira yardımı, psikososyal danışmanlık ve akademik rehberlik hizmetleri yaygınlaştırılmalı.
  • Öğrenci-evliler için oluşturulacak projelerde mahremiyet, bağımsız yaşam alanları ve ekonomik erişilebilirlik dikkate alınmalı.

Bu ön çalışma, gelecekte yapılacak daha kapsamlı araştırmalara zemin hazırlarken, yükseköğretim kurumlarına genç evliler için daha adil ve kapsayıcı bir destek politikası geliştirme çağrısında bulunuyor.

Kaynak: Burak Karip, “Üniversite Öğrencisi Olarak Aile Kurmak: Erken Evliliğin Akademik ve Psikososyal Yansımaları”, 3. Uluslararası Aile Sempozyumu, İstanbul 2025.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.