ABD’de çocukluk dönemindeki sosyal medya kullanımı ile depresyon arasındaki ilişkiyi ortaya koyan çarpıcı bir araştırma yayımlandı.
California Üniversitesi San Francisco (UCSF) tarafından yürütülen ve JAMA Network Open dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, sosyal medya kullanım süresindeki artış, çocukların ruh sağlığı üzerinde uzun vadeli etkiler oluşturabiliyor. ABD’de 11.876 çocuğun dört yıl boyunca takip edildiği bu büyük ölçekli araştırma, sosyal medyanın depresif belirtiler üzerindeki rolünü verilerle ortaya koydu. Çalışma, ülkenin en kapsamlı çocuk gelişimi projelerinden biri olan ABCD (Adolescent Brain Cognitive Development – Ergen Beyni ve Bilişsel Gelişim Çalışması) verilerine dayanıyor.
Araştırmaya göre, 9 yaşındaki çocuklar sosyal medyada günde ortalama 7 dakika geçirirken, bu süre 13 yaşına geldiklerinde 74 dakikaya yükseldi. Aynı dönemde çocuklardaki depresyon belirtileri ise %35 oranında arttı.
Çalışmayı yürüten Dr. Jason M. Nagata, “Sosyal medya, depresyon riskini artıran ciddi bir faktör gibi görünüyor” diyerek uyarıda bulundu.
Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise şu: Sosyal medyada geçirilen zaman arttıkça depresif belirtiler yükseliyor, ancak depresif belirtiler arttığında sosyal medya kullanımı da aynı oranda artmıyor. Bu da sosyal medyanın sadece bir sonuç değil, depresyonun muhtemel bir nedeni olabileceğini gösteriyor.
Çoğu sosyal medya platformunun yaş sınırı 13 olmasına rağmen, 9-10 yaş grubundaki çocukların %20’si sosyal medya hesabı kullanıyor. 11-12 yaşlarında bu oran %40’a çıkıyor. Çocukların ortalama olarak 3 farklı platformda hesabı bulunuyor. En yaygın uygulama ise TikTok; onu Instagram ve Snapchat takip ediyor.
Dr. Nagata, “Bu durum, yaş doğrulama sistemlerinin çocukları korumakta yetersiz kaldığını gösteriyor. Teknolojiye hâkim çocuklar kuralları kolayca aşabiliyor” dedi.
Araştırma, ailelerin dijital denetimi ile depresyon belirtileri arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Aile içi denetim arttıkça depresyon belirtileri azalıyor. Ancak evdeki huzursuzluk ve iletişim sorunları, hem sosyal medya kullanımını hem de depresif belirtileri artırıyor.
Uzmanlar, sosyal medyanın bilinçli ve sınırlı şekilde kullanılmadığında özellikle çocukluk döneminde duygusal gelişimi olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Sosyal medyada karşılaştırma, dışlanma, siber zorbalık gibi durumlar çocukların ruhsal dünyasında kalıcı etkiler bırakabiliyor.
Dr. Jason M. Nagata’nın başyazarlığını yaptığı bu çalışma, sosyal medyanın çocukların psikolojisi üzerindeki etkilerini ilk kez uzun vadeli verilerle ortaya koydu. Nagata, şu çarpıcı sözlerle uyarıyor:
“Çocukluk döneminde sosyal medya kullanım süresindeki artış, ruh sağlığı üzerinde sadece bir yıl içinde bile ciddi etkiler yaratabilir. Ebeveynler, öğretmenler ve sağlık uzmanları bu gerçeği artık göz ardı etmemeli.”
Kaynak: Nagata JM, Otmar CD, Shim J, Balasubramanian P, Cheng CM, Li EJ, Al-Shoaibi AAA, Shao IY, Ganson KT, Testa A, Kiss O, He J, Baker FC. Social Media Use and Depressive Symptoms During Early Adolescence. JAMA Network, 2025.
